Pervasızlık ve hertürlü utanmazlığı yapan, kişiliğini ortaya koyabiliyor oluyorken (sanki başarının sırrı buymuş gibi) ; kendini dejenere toplumdan uzak tutan, mesafe koyan ise korkak, içine kapanık hatta antisosyal damgası yiyor.
Bu devir, Herşeyin temelden bozulduğu, iyinin kötü, kötünün iyi kılığına büründüğü bir devir.
Çeşitli yarışma programlarındaki tiplere bakıyorum vallahi yüzde 90 i kişilik bunalımı yaşayan tipler. Bir kısmı kasıtlı trol, bir kısmı ise her bölüm için sipariş üzre gerilim yaratarak reytingten parasını çıkaran tipler.
En basiti kameralara oynamak kadar kişiliği kökten bozan başka birşey varsa söyleyin yani.
Bir dönemin evlendirme programları hele. Sunucusundan yapımcısına, katılımcılarından studyodaki sözde izleyicisine kadar hepsi hastaydı.
Toplum TV izleye izleye gerilimden beslenmeye çok derinden alıştı. Gerilimsiz ortamda kendi kendini geren, ruhu kasıla kasıla yaşam mücadelesi veren kişiler haline geldik. Öfkemizi kontrol edebileceğimiz ibadetleri zaten çoktan terlettik. Klavye başında birilerine kusuyoruz tüm biriken öfkemizi. Öfke çarkları içinde sağ kalmak çok zor bu devirde.